10 Mayıs 2009 Pazar

Frankenstein'ın Gelini



Fırtınalı bir günde Lord Byron, yazar Mary Shelley ve kocası Percy ateşli bir tartışma içindedirler. Mary, Frankenstein'ın basit bir korku hikayesi değil, insan ruhunu aydınlatan derin bir eser olduğunu iddia eder ve hikayenin aslında canavarın ölümüyle bitmediğini ve devamı olduğunu söyler. Başlar anlatmaya:

Gerçekten de Frankenstein canavarı, herşeyi sona erdiren yangından sağ kurtulmayı başarmıştır. İnsanların nefret dolu bakışlarından kaçmaya, karşılığında gittiği yerlere yıkım ve ölüm getirmeye devam eder. Öte yandan Doktor Frankenstein, ustası Doktor Pretorius'un çılgın deneylerine devam ettiğini farkeder. Tanrı rolü oynayan bilim adamı bu kez dişi bir canlı yaratmak istemektedir. Böylelikle yeni bir canavar doğar: kimilerinin Frankenstein'ın gelini diyeceği korkunç bir kadın.

Bu kez kendine bir eş bulduğunu düşünen canavar gelinin peşine düşer ama onun tarafından da reddedilmek, ona bu dünyada yer olmadığını anlatacaktır.

1931'deki klasiği gerçek yapan kadro, ileride serinin en müthiş filmi olarak kabul edilecek olan bu çılgınlığı gerçekleştirmek için tekrar bir araya geliyor. Yönetmen james whale ve boris carloff eksiksiz olarak buradalar. Elsa Lanchester ise hem yazar Marry Shelley'e hem de Gelin'e hayat veriyor.

0 yorum:

Son Yorumlar



Gizlilik Bildirimi - Privacy Policy