23 Nisan 2009 Perşembe

Duvar



Bir Merkez Cezaevi: Ankara

Kadınlar ve erkekler, adli ve siyasi tutuklular, ve çocuklar, çocuk koğuşu: hapishanenin köleleri.

Dördüncü koğuşun çocukları. Dördüncü koğuşun çocularının sefaleti. İşte koğuşun kırık camları, hırsızları, katilleri, terkil edilmiş çocukları.. Ay.. İncecik, kavun dilimi gibi ay.. umut ve özlem.. Şişko’nun, Şaban'ın ve diğer çocukların elleri Tanrıya doğru açılır. Derler ki, yeni ayı ilk gördüğünde dua eder ve dilek tutarsan, Tanrı bunları yerine getirir. Çocukların hepsi tek bir dilek tutarlar: 'Allah'ım, beni daha iyi bir hapishaneye yolla.' 'Beni de Allah'ım' Tüm çocukların dilek ve arzuları budur: daha iyi bi cezaevi. Buraya artık dayanamıyorlar. Şiddet, dördüncü koğuş’un angaryaları onları tüketmiş. Her şeyi kabul etmek zorundalar. Temizlik, mutfak işleri, kömür ve çöp taşıma, kısaca cezaevinin tüm angaryası onların eline bakar.. Dayak, baskılar.. Onlar gerçekten cezaevinin kölesidirler. Ancak umutları tükenmez. Başka bir cezaevine gitmeyi başarmalıdırlar...

0 yorum:

Son Yorumlar



Gizlilik Bildirimi - Privacy Policy